kimi insanların hayatları boyunca sundukları karakterle içlerinden geçirdikleri karakter farklıdır çoğu zaman. bir olay karşısında göstermek istediği tepkiler vardır, bir de göstermiş olduğu tepkiler. farklıdır birbirinden. bu tezatlık davranışlarına da yansır. pişman olur çoğu kez, yediremez gururuna. ben buysam eğer; arkasında durmalıyım der. acı çeker, öylece kalır... bakakalır ardından yaşadıklarının. katlanmak zorundadır bu mücadeleye. bunu bilerek devam eder hayat yolunda yürümeye...
onuru çıkar karşısına, acı veren gururu batar yavaştan. duygular, düşünceler taşar; hakim olamaz kendine. ben kimim dercesine bakar sağına soluna. aynalarda arar kendini, benliğini. sorar içten içe... insanın kendi arkasında durması, kendini tasvir etmesi kadar zordur. gözlerini kaçırıverir kendinden. bakamaz ki öyle derinden. başkasının gözüyle bakmak ister. şöyle ön yargılı; yanında da bol hırs mezeli. farkındadır bütün olan bitenlerin fakat; ipin ucu başkalarındadır. mecburiyetten kabullenir her şeyi. tanıyamaz kendini. fotoğraflara bakar: ‘bu ben miyim?’ der. güzel çıkmadığını düşünür, iyiye yormasını da bilir. sesini dinler; bir garip gelir kayıtlardan. utanır. dinlemek istemez sesini, resmine bakamadığı gibi. beğenmez ama; barışık yaşamasını da bilir.
...derken sağına soluna özenir. aynı zamanda başlar çelişkinin bağcıkları. ayaklarına dolanır. bağlayamaz, bağlattıramaz da... düşe kalka devam eder macerasına.kendini kandırdığını bilir bilmesine de; elinden hiçbir şey gelmez ki. ‘kişilik çıkmazı’ dır onunkisi. çıkmaz sokaktır sonu olmayan. belki dipsiz bir kuyudur. ufukta görünmeyen bir uçaktır belki de. kim bilir..? topacıyla oynayan küçük bir çocuğun topacı saramamasıdır...
üstünkörü yorumlarken değerlerini, hep bir arayış içerisindedir aslında. bir gruba dahil olmak istemez. bocalar bir süre. farklı olmalıyım egosuyla tatmin eder kendini. ama herşey nafile. o birilerinin gözünde hep belli bir grubun içerisindedir. herkes farklı bir sınıfa koyar kayıtsızca. değiştirmek ister bu fikirleri. ön yargı, ağlarını örmüştür bir kere! sen bir halkanın içerisinde a, b, c gruplarındasındır artık... ya da şucu-bucu sınıfına çoktan dahil olmuşsundur.
engelleyemediğin yargılar karşısında çaresiz beklersin özgürlüğü. öz benliğin çıkar karşına. sorgular seni. sanki diğerlerinin adına çalışıyormuş gibi. senden değildir bu defa benliğin. nasıl davranacağını bilemez. neyin içinden geldiğini, neyin yapmacık olduğunu sorgular bir yandan da... duygularıyla hareket eder, beyniyle çelişir; mantığına kulak verir, kalbiyle çelişkiye girer. çelişkiler yumağında kıvranır durur. çıkmaz sokak gösterir kendini yeniden. mutlaka bir engel koymuştur önüne. hayatın tüm çıkıntılarına rağmen; canı pahasına savaşmak ister yılmadan, usanmadan...
olur ya yılarsanız bir gün, benliğinizde arayın kendinizi. sorun herkese. ben kimim sana göre deyin, senin için ne ifade ediyorum diye sorun açık açık. ‘aslım bu mu acaba?’ diye düşünürken takmayın kimseyi. cevabı bulduğunuzda ya da bulduğunuzu sandığınızda anlayacaksınız ki siz bir uyum abidesisiniz... ve bu uyumun yine sizin içinizden çıkan ‘çıkmaz sokak’ dedim ya işte; o sokağın başında bulunan kişiliğinizin ta kendisi olduğunu anlayacaksınız...
n’olacak, kişilik çıkmazı işte..!