Ocak 30, 2007

SoBe 5 - Eski Köprünün Altında

Üniversite yıllarından bahsetmemek olmaz! Bu anıyla kendimi son kez sobeleyim.

Galatasaray Üniversitesi Festivali her yıl tüm hızıyla devam ediyor. GSUFEST'e herkesi bekleriz. Sanırım ikinci senemdeydim. Kampüs alanına içki sokulması yasaktı. Ancak içeride herkes bir şekilde içiyordu. Bunu görünce dayanamadık ve Ankara'dan ziyarete gelen bir arkadaşım, ben ve liseden bir kız arkadaş Ortaköy'ün yolunu tuttuk. Bir şarap ve iki birayı askılı çantama yerleştirip demirlerin arasından boşluğa bıraktık. Kapıdan girip, nevaleleri aldık. Mallar sağlamdı, sadece biraların tenekesi biraz yamulmuş o kadar. Arkadaşım tuvaletinin geldiğini söyledi, onun için hemen yandaki binaya girdik. Neyse, tam konser alanına mutlu bir şekilde dönecekken güvenlik görevlisi bizi kapıda yakaladı. 'Açın bakalım çantayı' demez mi! 'Ya abi bir şey yok, su var.' filan dedik ama dinlemedi. İçkilere el koydu ve rektörlüğe götüreceğini söyledi. 'Aman abi yapma, dışarda içelim bari.' dedik ama ne fayda! Mallara el koyuldu. İçimize oturdu.

Fen liseli arkadaşlarım yılar mı hiç! Gelin lan dedi bir daha deneyelim şansımızı.
İkisi Ortaköy'e gidip üç bira kapıp geldiler. Kapının biraz uzağında bekliyoruz. Dışarda içebiliriz. Ancak içerde Duman'ın eşliğinde içmenin ayrı bir keyfi var. Düşünüyoruz, düşünüyoruz... Aklımıza bir şey gelmiyor.

Derken akıl küpümüz,'Buldum!' dedi. 'Nasıl?' dedik. Şu gelen kızlarden rica edeceğiz. Üç kız geliyor uzaktan, içlerinden birisi mimar ve proje ödevlerini taşıdığı bir kutu var omzunda. Evet, bingooo! Sağolsun kızlar kabul etti, ödevlerini çıkardı ve teneke biraları yerleştirdik. Doğal olarak kimsenin aklına o kutunun kapağını açmak gelmedi. O an tavan yaptı hormonlarım. Böyle bir mutluluk ve hafifleme olamaz! Kırmızı steplere oturduk ve bir birayı sanki bir fıçıymış gibi yudumladık.

Hadi geeeeeeeel! Buluşalım eski köprünün altındaaaaaaaaaaaa...
 
Clicky Web Analytics