Milli maç öncesi dikkatimi çekmişti.
‘Türkiye’nin ilk canlı yayın reklamı
31 Mart’ta atv’de 21:45’te!’ diye sesleniyordu reklamlar...
Canlı yayın reklamı öncesinde, reklamın reklamı yaplıyordu. Yanılmıyorsam, ilk defa böyle bir şey deneniyordu, izleyiciler meraklandı haliyle. Çevremden gelen haberler de bunu destekliyordu. Kimisi Türk Telekom’un reklam filmi, Algida’nın yaz lansmanı, yeni bir alışveriş merkezi ya da yurtdışından uyarlama bir televizyon programı..vb gibi farklı öngörülerdeydi. Ancak 31 Mart’ta gerçek ortaya çıktı. Manajans imzalı Vodafone reklamıydı.
Vodafone değişim üzerine başlattığı kampanyasını destekleyen çalışmalara Anı yaşa!(Carpe diem!) konseptiyle devam ediyor. Her yerden tüketiciyi kuşatmaya başladılar. Bedava hatlar, üniversitelilere iş imkânları, davetler, canlı yayın reklamı, müthiş bütçeli reklam filmleri...
Haliyle, Vodafone sürprizlerine de bu tarihten itibaren başladı. Abonelerini 1 Nisan 12.00’da Taksim’de Dikey Dans Şova, 22.00’da Boğaz’ı renklerle süsleyecek görsel şölene davet ediyor. Mesajı 31 Mart 10:30’da göndermiş. Abonelerine yapmış olduğu bu jest 31 Mart üzerine konumlandırdığı stratejisinin bir parçası. Özellikle, nüfusun büyük bir yüzdesini oluşturan ve yeni yaşam tarzlarının belirleyicisi olan gençlerden değişime ayak uydurmaları gerektiğini ve anı yaşadıkları takdirde bu amaca yaklaşacaklarını haber veriyor.
Yenilikçilik sürecinde müşterilerini ve abone adaylarını yanına alarak yol katetmek düşüncesinde olsa gerek, ‘Biz değişiyoruz, siz de değişin!’ diyor.
Peki tüketiciler bu kadar mesaj karmaşasının içerisinde neye göre ve nasıl karar verecekler? Sonuç olarak,bu rekabet ortamında savaş taktikleri ve tüketicinin talepleri de değişime uğruyor. Kısaca Vodafone ile birlikte değişim her yere sıçramaya başladı ve artarak yayılmaya devam edecek.
