Nedir reklam? Reklam bir ürünü bir düşünceyi ya da bir hizmeti bedel karşılığında tüketicinin beğenisine sunmak, merak uyandırmak ve satışı desteklemektir. Markaların ve medyanın bu denli geliştiği bir çağda reklam demek her şey demek, reklam sizin bilinirliğiniz, kaliteniz, satış kârınız demek.
Dünyadaki ilk televizyon reklamı, Bulvano markalı bir saate ait. 1 Temmuz 1941’de WNBT Televizyonu’nda yayınlanan reklam 20 saniye ekranda kaldı ve karşılığında 20 dolar ücret alındı.
Reklamı Türkiye’de, Türkiye’nin gelişim sürecinde incelersek, ekonomideki gelişimi de gözlemleyebiliriz. 1550 yılına kadar Osmanlı Devleti, ekonomik olarak kendi kendine yeter durumdaydı. Daha sonraları, 1838 Gümrük Anlaşması ile Batı’nın üretimi Osmanlı topraklarına hızla girdi. Batılı tüccarlar zaten Avrupa’da var olan reklamcılığı Osmanlı topraklarında uygulamaya başladılar. İlk reklamımız Venedik’te bir eczacının el ilanıydı. Zaten meşrutiyete kadar olan zaman içerisindeki reklamlar, genelde bu tarz doktor ve ilaç reklamları oldu.
Meşrutiyetle beraber yayındaki gelişmeler reklamcılığı hızlandırdı. 1909 yılında ilk reklam ajansımız kuruldu: “İlancılık Kolektif Şirketi”. Bu dönemde daha çok yerli mal reklamı yapıldı. Resim eklenerek okuyucunun reklama olan ilgisi arttırıldı. 1. Dünya Savaşı nedeniyle duraklamaya giren reklamcılık, Cumhuriyet’le tekrar atağa geçti fakat Harf Devrimi ile kısa süreli bir duraklamaya girdi. Ama bununla birlikte Harf Devrimi, gazete satışlarını önemli ölçüde arttırdı. Bu gelişme de yeni ajansların kurulmasına vesile oldu ki bunlardan bazıları; Mecra Ajans, Faal Reklam Ajansı ve Manajans’tı.
Çok partili yaşama geçiş ile devlet tekeli biraz olsun azaldı ve özel sektör oluşmaya başladı, bu da rekabet kavramını hayatımıza daha belirgin bir şekilde soktu. Rekabet ise reklamı kaçınılmaz kıldığından Türkiye reklam sektörüne gerçek anlamda ısınmaya 1930’lardan sonra başladı.
1927 de ilk radyo istasyonu kuruldu, 1938’de radyolar Münakalat Vekaleti’ne (Ulaştırma Bakanlığı) bırakıldı ve Ankara Radyosu kuruldu. Devlet tekelindeki radyoda reklam yayınlanması yasaktı. 1949 yılında kurulan İstanbul Radyosu ile radyoya reklam vermek isteyenlerin talepleri arttı, bunun üzerine 1951’deki kararname ile radyolar reklam yayınlama özgürlüğüne kavuştu. Genelde reklam saati kiralayanlar, bankalar ve resmi kuruluşlardı. Bu alandaki gelişmeler üzerine 1956’da Televizyon Reklam kuruldu ve radyo reklamcılığına başlandı. Daha sonra Sedef Reklam, Altın Reklam vs... kuruldu.
Reklamın yükselen önemi karşısında siyasal maksatlı kurulmuş olan gazetelerimiz, reklam alabilmek için gazetelerini daha renkli, okuyucuyu cezbedecek hale getirdiler. 1961 yılında gazete reklamlarındaki tekel ortadan kalktı. Bu gelişmeyle reklamcılık tekrar hareketlendi ve reklam harcamaları artmaya başladı.
TRT’li yeni dönem
31 mart 1968’de deneme yayınına başlayan ve 3 mart 1972’de ilk reklamını alan TRT, Türkiye’de reklamcılığın dönüm noktalarından birisi oldu. 1980’de tüketim teşviki ve serbest piyasa ekonomisi uygulaması ile uluslararası reklamcılık başladı ve reklam harcamaları 1981 yılında 20 bin YTL iken 1986 yılında 150 bin YTL’ye çıktı.
1990 yılında özel televizyonlar da sektöre dahil oldu. Reklam verenler için arz arttı ve fiyatlar düştü. Bunun bir neticesi olarak, daha fazla ürünün reklamı yapılmaya başlandı. Bu sayede reklam ajanslarının ciroları arttı. Örneğin Bozell/Poyraz Ajans’ın cirosu 1992 – 93 yılları arasında % 454 oranında arttı!
Günümüzde ise, internet reklamları sektörden pay kapmaya çalışıyor. İlerde internet, ucuzluğu ve ulaşım ağının genişliği sayesinde reklam verenlerin son sürat ilgileneceği bir mecra olacak.
Yazan: Zeynep Kesik
Kaynaklar:
Osmanlı Basınında Reklam / Dr. Hamza Çelik,
www.reklam.ilef.net,
www.40ikindi.com