Şubat 26, 2007
3 vakte kadar(!)
İstanbul Avrupa Kültür Başkenti 2010 Girişim Grubu bizden, İstanbul’un kültür kentleri arasında en yüksek kültür mirasına sahip ve AKB’ler arasında en önemlisi olduğunu vurgulayacak bir ilan çalışması istiyordu.
Vaadimiz de şuydu: ‘İstanbul, kurulduğu günden beri bir çok topluma dolayısıyla kültüre ve dine ev sahipliği yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Bu da onu dünyanın en önemli kültürel şehirlerinden biri yapıyor. Bu önemli şehri tüm dünya ve İstanbullular böyle algılamalı.’
Peki ya hedef kitlemiz: İstanbullu olan ve İstanbul ile ilgili herkes.
O halde tekrar düşünelim. Kahve falı ve lokum ile vurgulanan nedir? Sadece Türk kültürü ön plana çıkartılıyor. Bu çalışmayı Edirne, Bursa ya da Gaziantep şehrini tanıtmak için de kullanabilirsiniz. Hatta zorlarsanız köyler ve kasabalar da birer kültür başkenti olabilir(!)
Oysa İstanbul bu mudur?
Napolyon'un 'Dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu' dediği büyülü kent İstanbul, yaratıcı olduğu düşünülen ama brieften uzak ve imla hatalarıyla dolu bu güzide ilanla mı tanıtılacak? Cevabını arayan o kadar çok sorum var ki!
Açıkçası birinci gelen bu çalışma bana doğrularımı tekrar hatırlattı. Brief nasıl yorumlanır, Türkçe nasıl kullanılır, hedef kitle nasıl özelleştirilir?..vb gibi gider bu liste.
Ayrıca 'pek çok' nasıl yazılır?
Ya 'yan yana'?
'Ev sahipliği' bitişik mi yazılıyordu yoksa?
Reklam yazarları Türkçe kelimelerin nasıl yazıldığını bilmiyorsa kullanmasında bir fayda yok! 'Made in Turkey' yazsınlar üzerine, olsun bitsin! Pratik ve hatasız bir yol size, 3 vakte kadar hatta!
Evet, sizi dinliyorum...