Mart 28, 2009

Faili meçhul kıyaklar

Yüzyılın gerçek iyilik hareketinin mimarına Beyaz Show'un kulisinde rastladım. Bilgisayar okurken bu işin kendine göre olmadığını anlayıp, pazarlama okumaya başlamış, başında siyah beresi ve gözlüğüyle bir 'iyilik meleğinden' ziyade, gece yarısı ansızın karşınıza çıktığında kafasına direkt olarak beyzbol sopası indirmeyi düşünebileceğiniz türden bir adama benziyordu. İşte o adamın bir gün aklına ilginç bir fikir gelmiş. Demiş ki, "Küçük hediyelerle insanları sevindirip, gülümseteyim. Ama onlar bu iyiliğin kimden geldiğini bilmesinler..." Ve kendi eğlenceli oyununu oynamaya başlamış.

Köprü geçişi sırasında gişeye arkadan gelen aracın parasını da ödeyip, o şoföre verilmek üzere üzerinde 'Faili Meçhul Kıyak' yazan imzasız bir kart bırakarak hızla uzaklaşmış. Sonra sıcak bir yaz gününde herkesin buram buram terlediği belediye otobüsünde bir kasa buz gibi içecek unutup(!) üzerine yine o kartı iliştirmiş. Vapur turnikesi üzerinde jeton unutmuş.(Tabii yine kartla birlikte) Sonra da olan biteni uzaktan izleyip, insanları gülümsetmenin 'keyfini' yaşamış...

O adamın ismi Tunç Kılınç'tı. İyilik hareketini, fikiratolyesi.com internet sitesinde başlatmıştı. Eğer siz de birilerini gülümsetmenin keyfini yaşamak istiyorsanız, bu siteyi ziyaret edin. Orada kart örnekleri var. Çıkış alıp, düzgünce kenarlarından kestiğiniz zaman sizin de elinizde 'olay mahalline bırakacak' kartlarınız oluyor. Karşılık beklemeden, menfaat ummadan, muhatabın karşısına geçip, böbürlenmeden yapılan iyiliğe paha biçilebilir mi? Ucunda sadece bir jeton ya da iki yudum cola olsa da...

E öyleyse, haydi bırakın kartları etrafa... Hiçbir karşılık beklemeden, "Acaba kime, nasıl bir kıyak yapabilirim?" diye düşünenlerin ülkesinde, kötülükten eser kalır mı?

Yüksel Aytuğ
 
Clicky Web Analytics