Ortaokuldayken sınıf arkadaşlarımdan birisiyle ciddî bir tartışmaya girdim. Onun haksız olduğundan, kendiminse haklı olduğumdan emindim. Öğretmenimiz bize çok iyi bir ders vermeye karar verdi… Bizi bütün sınıfın önüne çıkardı ve onu masanın bir tarafına, beni de diğer tarafına yerleştirdi. Masanın tam ortasında yuvarlak bir nesne vardı. Siyah renkli bir nesne. O çocuğa nesnenin rengini sordu. Çocuk, “Beyaz!” diye cevapladı. Söylediğine inanamadım, çünkü nesne siyahtı. Yeniden tartışmaya başladık, bu defa da nesnenin rengi hakkında. Öğretmen beni çocuğun yerine, onu da benim yerime geçirdi, bana nesnenin rengini sordu. “Beyaz!” cevabını vermek zorundaydım; çünkü belli ki nesnenin bir tarafı beyaz, diğer tarafı siyahtı. Öğretmenimiz o gün bana çok güzel bir ders verdi. Karşımdaki kişinin bakış açısını anlamam İçin kendimi onun yerine koymam gerekiyordu.
Judie Paxton