Mayıs 08, 2006

deniz kızı

herkesin gönlünde yatan bir ‘ deniz kızı ’ vardır ya hani; işte benim ‘ deniz kızı ’m da sensin! sen dedim ya kusra bakma; kıramam seni bilirsin. samimiyetine güveniyorum sadece. bakma kibarımdır siz diyecek kadar aslında...

aşık ne ister ki? ne bulur da vazgeçemez bu ‘ deniz kızı ’ndan? öyle bir maviliği vardır ki gözlerini alır, parıldayan pullarına bakamaz çıplak gözlerle. saçların altın sırmadır onun gözünde, okşamak, doyasıya öpmek geçiverir aklından; bir leyleğin yavrusuna gösterdiği ana şefkati yoğunluğunca... eli kolu bağlıdır; aklından geçenler aklına; kalbinden gelenler kalbine gider tekrar...

koklamak ister bu gönül; o kokuyu en derinlere çekip yaşamak ister sarhoş olurcasına... izlemek ister cilve yapışını... yapan da yaptıran da memnundur hallerinden. çekmek ister nazını. karşılık vermeyi dener; beceremez naz yapmayı. süzmek ister gözlerinin en içlerini. içmek ister çıkan ışıltıları. içer içer doymak bilmez. öyle sandığınız gibi de bakamaz derin derin, uzun uzun... saniyeler yeter ona... kaçırır bakışlarını hemen. heyecana yenik düşer. kalbine sığınır. çekinir, korkar, heyecanla dolan kalbi atar küt küt... nabzına da hakim olamaz, nefeslerini sayacak durumdadır o an.

gülüşüne kurbandır. hep gülmeni arzular. yerine ağlamayı ister. üzülmene karşıdır her zaman. hakkı yoktur ‘ deniz kızı ’ nın gözyaşı dökmeye. her şeyini dökmeye amâdedir yanı başında. yaşama sevincine ortak olmayı dener. o da gülümser yetebildiği kadar. yarışır yenik düşeceğini bildiği halde. hele bir görsün şöyle gözleri kan çanağı olmuş halde; kezzaba bular kendi gözlerini gerekirse...

buluşur bir şekilde bu saf ve çocuksu yürekler... bir yerde birleştirir kader onları... onlar anlamasa da beraberlerdir aslında en asil aşklar literatüründe...

dokunmak ister o narin dudaklarına, öpmek ister sonra; soluksuz kalmak, nefes almadan yaşamak ister bir süre... birleşir nefesleri bir çırpıda... konuşamazlar... anlam veremezler olan bitene... ellerini bırakmak istemez, sevmeye bile kıyamaz bir yerden sonra. sevmeye çalışır; emanetten öte değer verir. kendi ellerinden bile kıskanır bazen. zarar vermekten korkar, kalkan yapar kendini... bütün kurallarını ‘ deniz kızı ’ belirlemiştir bu savaşın. ürkmesin, göğüs gersin ister. ölmesine dayanamayacağını bildiği için önce kendini atar tehlikelere. üzmemek için de ölmemiş numarası yapar, kendince kandırır göz göre göre. gözlerini dürbün, yüreğini mavzer yapar. sevgisi egemendir artık bu mücadeleye. komuta sevginin elinde, devam eder savaşarak yaşamaya. emirler alır, uygular hepsini karşı gelmeden. bu bir barış savaşıdır özünde. ‘barışı koruma savaşı’ dır onunkisi...

aynı vücutta yaşamak hatta yaşatmak ister, aynı kafese girmek, elinde olsa aynı kefene sarılmayı düşler. o kadar gücü olmadığını bilse de bunu belli etmez. güveni sarsacak her şeyden kaçar deli gibi. acıları toplar, zehirleri alır, dikenleri koparır... sevgisine lâyık olmak için yapamayacağı şey yoktur! varsa eğer onu da yok etmenin yollarını arar. gözleri görmez, kulakları duymaz, beyni işlemez; hele de kalbi-içler acısı bir durumda-kapalıdır onun dışındakilere...

engin denizlerde arkasına bakmadan yol alan gemiler gibidir hali. yakamozlar toplar güneşin yardımıyla, buket buket yağdırır üzerinden. sevindirmiştir ya onu; ondan mutlusu yoktur artık şu dünyada... derisiyle güneşi süzer. dalgaları öyle bir alteder ki fırtınalar çaresiz kalır, yenilirler bu sevdaya... onları bile hayretler içerisinde bırakan bu aşkın sonunu bekler herkes.

her şeyin sonunda harikulade ‘ deniz kızı ’na ulaşmak ister artık... direnir, çabalar, seferberlik ilan eder vücudunun dört bir yanında... cebinde biriktirdiği umutlarıyla bir gün ona sahip olmayı bekler.

unutma ki deniz kızı ; aşk sabır ister...

aşıksa hiçbir şey. . .
 
Clicky Web Analytics