Temmuz 31, 2007

Beşiktaş'ın yeni sezon formaları



günün (s)özü 172

Moda öyle dayanılmaz, öyle çirkin bir şey ki, altı ayda bir değiştirmek zorunda kalırız.

Oscar Wilde

Temmuz 30, 2007

GSÜMED


Galatasaray Üniversitesi, kuruluşundan bugüne kadar geçen kısa sürede seçkin öğrencileri, öğretim üyeleri ve mezunlarıyla Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden biri olmayı başarmıştır.

Üniversitemizin başarılarının artarak devam edebilmesi için tüm mezunlarına önemli görevler düşmektedir. Bu sorumluluk bilinciyle hareket eden GSÜMED'nin misyonu:

1.Mezunları birbirleriyle sürekli bağlantı içinde tutarak bir birliktelik oluşturmak,

2.Bu birlikteliğin yaratacağı sinerji ve gücü, ülkemize ve tüm Galatasaray Camiası'na faydalı olacak şekilde yönetip kullanmak,

3.Galatasaray Üniversitesi'nin dünyanın önde gelen eğitim ve araştırma kurumlarından biri konumuna gelmesine katkıda bulunmaktır.

İlkelerimiz
Galatasaray Üniversitesi Mezunlar Derneği; sevgi, saygı ve dayanışma ilkelerinin temelini oluşturduğu,

* Çağdaş,
* Demokratik,
* Şeffaf,
* Paylaşımcı,
* Sosyal sorumluluk sahibi bir yönetim anlayışını benimsemiştir.

Dans edelim gel!

Gözlerini severdim en çok,
Gökteki yıldızlardan parlak;
Bir parça da baştan çıkarak.
Dans edelim gel!

Ne halleri vardı, sahiden,
Bedbaht âşığı berbat eden
Onun için hoştu ya zaten.
Dans edelim gel!

Doldurulmadı hâlâ yeri,
Gülden ağzının öpücükleri
Kalbimde öldüğünden beri.
Dans edelim gel!

Dizi dibinde oturduğum
Zamanları hatırlıyorum;
Bu, işte bütün varım yoğum.
Dans edelim gel!


Paul Verlaine

Çeviri: Orhan Veli Kanık

GSU54

günün (s)özü 171

Öfkeli iken konuş, göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapmış olacaksın.

Ambrase Bierce

Zaman Zaman


Bir gün olsun unutunca
Dışımda kalıyorsun
Oysa seni düşününce
İçime sığmıyorsun

Zaman zaman o zaman
Zaman zaman o zaman

Gözlerimi kapatınca
Yanımda oluyorsun
Seni öpsem,seni okşasam
Farkına varmıyorsun
Hergün akşam oluşunda
Kadehime doluyorsun
Yudum yudum, damla damla
Düşüncem oluyorsun
Sigaramın dumanında
Dudağıma konuyorsun
Her nefeste derin derin
İçime doluyorsun

Zaman zaman o zaman
Zaman zaman o zaman

Söz-Müzik: Fikret Kızılok

Edi ile Büdü



Büdü: Ne yapıyorsun Edi?
Edi: Dama oynuyorum.
Büdü: Güvercinle mi?
Edi: Evet.
Büdü: Oldukça zeki hayvan bu güvercinler...
Edi: Pek sayılmaz, 8 oyunun sadece 2'sini kazandı.

Teşekkürler trenchkot...

Kaynak: ekşisözlük

Temmuz 29, 2007

günün (s)özü 170

Karamsar adam, her imkânda bir zorluk görür. İyimser adam ise her zorlukta bir imkân.

Winston Churchill

Gülümsüyorum

Sokakta giderken,kendi kendime
Gülümsediğimin farkına vardığım anlarda
İnsanların beni deli zannedeceğini düşünüp
Gülümsüyorum...

Orhan Veli Kanık

Fikir İnsanı Aranıyor!

Temmuz 27, 2007

Lüks Daire

günün (s)özü 169

Yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder.

Carl Gustav Jung

İstanbul

Bülent Erkmen'den İstanbul Tasarımı

İkilik

Bu yolda yürümene bak,
İkilik kalkıncaya dek.
Sen dayanırsan ikilik kalkar.
Öyle bir yere de varırsın ki,
Senden senlik uçmuş gitmiş.

Ömer Hayyam

Temmuz 25, 2007

eNSTaNTaNeLeR 23

* Tek Başına İktidarsızlık!

* Hırs yaptım, büyüyünce muhalefet olcam...

* 40 Gün 40 Gece Cumhurbaşkanlığı Seçimi

* Durumsal Kimlik

* Tüketici Kıvranışı

* Doğal İnsan Kaynakları

* Basın İlan-ı Aşkları

* Gez, Gör, Azcık!

günün (s)özü 168

Eğitilmişlerin umutları hiçbir şey öğrenmeyenlerin zenginliğinden daha güçlüdür.

Demokritos

Truva atı



Truva atı, zekasıyla ünlü Odysseus'un Truva surlarını aşmak şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir. Savaş yaklaşık 10 yıldır sürüyordur. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası yüzünden Athena tarafından da sevilen Odiseyus'un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. At yapılır ve en seçkin askerler atın içindeki bölmelere gizlenirler. Yunan ordusu Tenedos (Bozcada)'un arkasına gizlenirler. At kumsala bırakılır. Truvalılar atı tanrılardan bir hediye olarak kabul eder. Yunanlıları yendiklerini ve savaşın bitiğini düşünürler. Atı şehrin içine alıp, kutlama törenleri yaparlar. Hava kararınca yunan ordusu tekrar gelir ve şehre giren askerlerin aştığı kapılardan şehre girerler. Şehir yağmalanır. Kalan Truvalılar'da İda dağına kaçtılar ve orda yeni bir medeniyet kurdular.

Kaynak: Vikipedi

Temmuz 23, 2007

Yine de Yap

İnsanlar, mantıksız, sağduyusuz ve benmerkezcidirler.
Yine de onları sev!

İyilik yaparsan, insanlar seni bencillik ve art niyet ile suçlarlar.
Yine de iyilik yap!

Başarılıysan, sahte arkadaşlar ve gerçek düşmanlar kazanırsın.
Yine de başarılı ol!

Bugün yaptığın iyilik yarın unutulur.
Yine de iyilik yap!

Dürüstlük ve açık yüreklilik, kolay incinmene neden olabilir.
Yine de dürüst ve açık yürekli ol!

En büyük fikirlere sahip en büyük insanlar, en küçük zihinlere sahip en küçük insanlar tarafından reddedilebilirler.
Yine de büyük düşün!

İnsanlar, mazlum kişilere olumlu bakarlar; ama yalnızca zirvedekileri takip ederler.
Yine de mazlum bir kişi için savaş!

Yaratmak için yıllardır uğraştığın bir şey bir gecede yıkılabilir.
Yine de uğraş!

İnsanların yardıma ihtiyacı vardır; ama onlara yardım edersen sana saldırabilirler.
Yine de insanlara yardım et!

Elinden geleni yapmana rağmen cesaretini kırabilirler.
Yine de elinden geleni yap!

Rahibe Teresa

Yorumsuz XXXII

günün (s)özü 167

Hırs deyip geçmeyin, bu dünyada büyük olarak ne yapılırsa onun sayesinde yapılır.

Anatole France

Kuzu



Rüyada görüldüğünde, güzel arkadaşlar edinecek, mutlu bir yaşam süreceksiniz şeklinde yorumlanabilen küçükbaş hayvandır.

Teşekkürler akay...

Kaynak: ekşisözlük

Alternatif Seçim Afişleri

'Alternatif Seçim Afişleri' sergisi, Galeri Hafriyat'ta 50'nin üzerinde sanatçı ve tasarımcıyı buluşturdu. Sergi; kendi oy sandığı, oy pusulası ve ironik birçok seçim afişiyle, Türkiye'deki siyasi söylemlerin 'sağını solunu' bırakıp 'öteki' taraftan bakabilenlere birebir..

Seçim afişine ironik yaklaşım
"Baskı olduğu içindir ki, kendimizi ironi ile ifade ediyoruz" Bütün Türkiye'nin seçimini yapacağı ve nefeslerin tutulduğu şu sırada, sanat camiası da boş durmadı ve gündemdeki tüm barajları 'hayal gücü'nün farkıyla aşmayı başardı. İstanbul Karaköy'deki Çeşitli Sanatlar Alemi Hafriyat'ta seyre açılan 'Alternatif Seçim Afişleri' sergisi, Türkiye'nin yakın tarihi boyunca, sağdan veya soldan arandığı halde ulaşılamayan, dokunulmaz bir çok siyasal ve sosyal sembole 'dokunan' bir buluşma yarattı.

Serginin bitiş tarihi yok
17 Temmuz'da açılan ve kapanış tarihi belli olmayan sergi, sayısı 50'nin üzerindeki sanatçı ve tasarımcının katıldığı bir demokrasi ve espri platformu gibi. Beraberinde kendine özgü bir oy pusulası ve 'zekâ sorunu' yaşayanlara yönelik bir anketi de getirmiş üstelik. Etkinlik, Türkiye'deki seçim reklamlarının şablonlaşmış görsel ve metinsel tasarımına da, içten, birikmiş bir cevap olma niteliğini taşıyor. Hakan Gürsoytrak, ülkedeki seçim kampanyalarının görsel ve medyatik kalitesini anlatırken, sözünü yine sakınmıyor: "Bir cep telefonu, bir araba nasıl satılıyorsa, bir parti de bugün aynı mantıkla satılıyor. 'Her şey güzel olacak!' A Partisi de, B Partisi de, C Partisi de bunu diyor. Dolayısıyla bu reklamlar sana ne kadar inandırıcı geliyorsa, partiler de o kadar inandırıcı gelmeye başlıyor. Ortada bir 'imge kabızlığı' var ve hatta buna TV kanallarını da dahil edebilirsiniz. 'Zapping' yap; bir kadın, bir eğlence, bir gece yarısı programını aç: Belden kesilmiş suratlardan başka gördüğün bir şey yok."

Sergiye katılan herkes özgür
Sergi için sanatçı ve tasarımcılara çağrıda bulunan Memed Erdener ise, süregiden kampanyalardaki 'ortalama'ya ulaşma korkusunun altını çiziyor ve Hafriyat'taki sergiyi bununla şöyle ilişkilendiriyor: "Aman, şu kesimi de es geçmeyelim, onları da üzmeyelim,' diyor ve öyle davranıyorlar. Bu sefer herkes, herkesin peşine düşüyor. Bu da, tabii ki hiçbir partinin hiçbir şeyi temsil etmemesi, ama her şeye 'sahip çıkması' durumunu doğuruyor. Oysa bu sergiye katkıda bulunanların hepsi, olaya kendilerince baktılar ve hangi görüntü fikirlerini en fazla yansıtacaksa, ona yöneldiler. Çünkü afiş denen kavram zaten görüntüyü bir biçimde 'unutulmaz' kılmayı kendine hedef seçiyor. Oysa bugünkü partilerin, böyle bir şeye inançları ve cesaretleri yok..."

Görsel tarihe sahip çıkanlar
Bu sergiye katılan herkesin kendi dertleri olduğunu belirten Erdener, sözlerine şöyle devam ediyor: "Çünkü sadece siyasi partiler politika üretmiyor. İnsanlar da bireysel olarak politika üretiyor. Biz bunu unuttuk. Bu tür sergiler ve bir araya gelişlerle, toplum olarak yine bunu hatırlayacağımızı düşünüyorum. Okullardan çıkan genç sanatçı ve tasarımcılar, mezuniyetten sonra başka başka işlere yönelerek ne eğitim aldıklarını unutur hale geliyorlar. Aslında, eğitim almalarının nedeni illa bir müşterinin gelip, onlardan birtakım isteklerde bulunmaları değil. Onlar, bazı şeyleri yine de görselleştirebilir ve unutulmaz kılabilirler. Bu da, yaşadığımız kültürün ve ülkenin görsel tarihini oluşturur. Bütün tasarımcılar bunları unutmuş durumda. Afişleri istediğimizde, şaşıranlar bile oldu. Bu insanlar kendilerine yeni bir kapı açabilmenin heyecanını yaşadı. Bu da, serginin olumlu yanlarından biri."

Kaynak:Sabah

Temmuz 21, 2007

4. Tespit

Tuncer Salman & Rui Costa

günün (s)özü 166

Özgür olmadıkları halde, kendilerini özgür sananlar kadar hiç kimse tutsak olamaz.

Goethe

Aşk



Aşk başkalaşmaktır aşk...
Aşk göz göze ağlamaktır aşk...
Aşk beraber yaş almaktır aşk...
Aşk sereserpe uzlaşmaktır aşk...
Aşk sarmaş dolaş savaşmaktır aşk...
Aşk aşka rağmen aşk yaşamaktır aşk...

Yalnızlık Paylaşılmaz

Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan..
Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan..
Paylaşılmaz.

Bir düşün'de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.

Özdemir Asaf

Temmuz 20, 2007

Arlen Yasası

Bir yerden ayrılırken, insanların size ne kadar iyi davrandıklarını görmek çok ilginçtir.

günün (s)özü 165

Hayat böyledir. Çaresizlik ve tehlike anları vardır ki, o zaman çırpınmaya ve haykırmaya gelmez. Batar insan ve boğulur. Marifet o anları geçirmektir. Sonrası gittikçe kolaylaşır. Kadere teslim olmak lazımdır o anlarda. Bu acizlik değildir. Dikkat et sözüme: Bu dünyada ölümden başka hemen her şeyin çaresi vardır.

Peyami Safa

Kızılırmak

Yaşamak

I

Biliyorum, kolay değil yaşamak,
Gönül verip türkü söylemek yar üstüne;
Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,
Gündüzleri gün ışığında ısınmak;
Şöyle bir fırsat bulup yarım gün,
Yan gelebilmek Çamlıca tepesine...
-Bin türlü mavi akar Boğaz'dan-
Her şeyi unutabilmek maviler içinde.

II

Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.

Orhan Veli Kanık

Temmuz 19, 2007

Renk körü müsünüz?

Renk körü olup olmadığınızı anlamak için testi kendinize uygulayın.
Cevabınızı not ettikten sonra yorum kısmında doğru yanıtları bulabilirsiniz.





günün (s)özü 164

Memleketi temelinden yıkan, esir ettiren, iç cephenin düşmesidir.

Mustafa Kemal Atatürk

Artakalan

Bana bir dinletim verin,
Biraz da zaman.

Ben bir deyim çıkarayım,
Bir duyuru sesi ondan.

Siz bir solukta onu dinleyin.
Sizin olsun artakalan zaman.

Özdemir Asaf

Temmuz 18, 2007

GSU53

Kötü Pazarlama

Coca-Cola’nın pazarlama temsilcilerinden biri, Arabistan’daki görevinden hayal kırıklığı ile dönmüş ve niye başarılı olamadığını arkadaşlarına anlatmış:

- Beni Arabistan’a ilk gönderdiklerinde iki sorun vardı. Arapça bilmiyordum. Halkta da okuma-yazma öyle iyi değildi. Bu yüzden, onlara vermek istediğim mesajı, yan yana üç resim halinde düzenledim. Birinci resimde bir Arap. Çölde kumların üzerinde sürünüyor, susuzluktan kavrulmuş, ölmek üzere. İkinci resimde, Arap, kumların arasında bulduğu Coca-Cola’yı içiyor. Üçüncüde adam dipdiri, ayakta, canlı ve neşeli.

- Eee, harika fikir. Anlamadılar mı?

- Anladılar anladılar ama... Sorun da bu. Araplar sağdan sola okurlarmış meğer!

Yorumsuz XXXI

günün (s)özü 163

İnsanlar; görünüşleriyle karşılanır, fikirleriyle ağırlanır, davranışlarıyla uğurlanır

Kahve



Aşk acısından dolayı uykusuzluk çekerken, eğer başarabilir de yatabilirsem sabah uyandığımda sigarayla beraber bir fincan içeceğimi gözümün önüne getirerek, uyumam için bana bir nevi motivasyon veren bir numaralı alkolsüz içecek.

Teşekkürler murat mc...

Kaynak: ekşisözlük

Dudak ile Bardak

Eski Siyam krallarından Ancee adında bir zalim, yeni yaptırdığı bir bağa üzüm kütükleri diktiriyormuş. İşlerin bir an önce bitmesini sağlamak için de kölelerini hiç dinlenmeden çalıştırıyormuş. O zavallı kölelerden biri, birgün pek bitkin düştüğü için dayanamamış ve zalim krala:

- Niçin bu kadar acele ediyorsunuz efendim? Siz bu bağın üzümlerinden yapılacak şarabı hiçbir zaman içemeyeceksiniz ki, deyivermiş.

Kral biraz kızmışsa da sesini çıkarmamış. Nihayet gün gelip üzümler yetiştikten sonra, kral köleler de dahil herkesin hemen toplanmasını emretmiş. Bir müddet sonra da o bağın üzümlerinden yapılmış şaraptan bir bardak getirilmesini emretmiş. Daha önce kehanet gösterisinde bulunan köleyi de huzuruna çağırtmış. Şarap bardağını eline alarak:

- Söyle bakayım, benim bu şaraptan hiçbir zaman içemeyeceğimi tekrar iddia edebilir misin? diye sormuş.

Köle şöyle cevap vermiş:
- Belli olmaz efendim. İçebileceğinizi söyleyemem. Çünkü dudak ile bardak arasındaki mesafe çok uzundur. O arada başınıza neler gelebileceğini de bilemem!

Köle sözlerini bitirir bitirmez, içeri kralın adamlarından biri girmiş. Bir yaban domuzunun bahçeye girdiğini ve asmaları kırıp döktüğünü söylemiş. Kral elindeki bardaktan bir damla dahi içmeden hemen dışarı fırlamış. Bahçede domuzun bulunduğu yere koşmuş. Kral ve domuz arasında öldüresiye bir mücadele başlamış. Sonunda yaban domuzu mızrak gibi azı dişleriyle, Siyam kralının karnını yarıp ölümüne sebep olmuş.

Kral bostanda, bardak masada kalmış...

Şu söz bu olayı güzel bir şekilde ifade ediyor:
"Nasip ise gelir Hint'ten Yemen'den, nasip değil ise ne gelir elden?" Kalbinize yakın bulduklarınızı çantada keklik sanmayın. Sıkıca asılın onlara tıpkı hayata asıldığınız gibi... Çünkü onlarsız hayat da anlamsızdır…

Hayatı çok hızlı koşmayın; nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın. Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

Dün tarih oldu... Yarın bir sır... Bugünün kıymetini bilin.

Sevgiyle kalın...

Can Dündar

Temmuz 16, 2007

eNSTaNTaNeLeR 22

* Kamikazedeyim. Dönüşüm muhteşem olacak!

* Tek Hücreli Mahkûmlar

* Boşuna arama motoru

* Ağrısız karpuz seçilir.

* Mübalağa Teyze

* Mecaz-ı Mürsel Hamdi

* Çocuk olacak adam kendini belli eder.

* Uygun fiyata hayat stratejileri planlanır.

günün (s)özü 162

Kişinin hayatı düşünün rengine boyanmıştır.

Marcus Aurelius

Yorumsuz XXX

Yaşama Küsme Hakkınız Yoktur

Yaşama küsme hakkınız yoktur.
Neden böylesine mutsuzsunuz?
Nasıl bu denli karamsar olabiliyorsunuz?
Belki işinizden memnun değilsiniz,
belki çevrenizden...
Maaşınızı az buluyor, ya da kendinizi beğenmiyorsunuz...

Oysa...
Öylesine değerlisiniz ki.
Örneğin gözleriniz...
Gözlerinizi kaça satarsınız?
1 trilyon?
2 trilyon?
5 trilyon?
Satarsınız...
İşte zenginsiniz...

Ama...
Bu servetle erişeceğiniz dünyayı görmedikten sonra,
paranın bir değeri var mı?

Ya da derdiniz para değil...
Başarı ve saygınlık.

Size gözlerinizin karşılığında bulunduğunuz şirketin
genel müdürlüğünü verseler kabul eder misiniz?
Cevabınız "Hayır" değil mi?

O halde siz, aslında hem zengin, hem başarılısınız.
Yeter ki, size verilmiş bu değerlerin bilincinde olun.
Bunları görebileceğiniz bir başarı için hayata geçiriniz.
O halde....
Asla umutsuzluk yok!

Leo Buscaglia

3. Tespit

Serdar Ortaç & Nuri Sesigüzel


Temmuz 13, 2007

günün (s)özü 161

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz;
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

Ziya Paşa

Uzungöl

Yaşamaya Dair

Yaşamak şakaya gelmez,
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
Bir sincap gibi mesela,
Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
Yani bütün işin gücün yaşamak olacak.

Nazım Hikmet

Temmuz 12, 2007

günün (s)özü 160

Sevgiye karşılık sevgi isteyen, bu alışverişte acıdan başka bir şey elde edemez.

Dinah Mulock Craik

La Nostalgie de Galatasaray

Gözyaşı


Yanaklardaki sessiz tango.

Vücut sıcaklığındadır gözyaşı,
Her seferinde iki gözden de aynı miktarda damlar,
Hep aynı yolu takip eder yanakların üzerinden,
Ve daima dudaklarının kenarındaki gamzelerde birikir,
Tatman için tuzunu ufak dil hareketleriyle...

Teşekkürler peixes loucos olmedi bodrumda yasiyor...

Kaynak: ekşisözlük

Buluşmak Üzere

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege Denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başı sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım.

Can Yücel

Temmuz 11, 2007

günün (s)özü 159

Ne olduğumuzu bilelim. Kurtulmak, yaşamak için çalışmaya mecbur olan bir halkız. Bundan dolayı her birimizin hakkı vardır, yetkisi vardır. Fakat çalışmak sayesinde bir hakkı kazanırız. Yoksa arka üstü yatmak ve hayatını çalışmaktan uzak geçirmek isteyen insanların bizim toplumumuz içinde yeri yoktur.

Mustafa Kemal Atatürk

Temmuz 10, 2007

Özel bir doğum günü hediyesi

Ali Taran'ın yeni yazısı: YaSaK

Yazmayayım dedim x 27, ama sonunda caydım, yazacağım.

YSK, yani Yüksek Seçim Kurulu, propaganda için, televizyon ve radyo kullanımını, metro, otobüs kamyon, tır üzerleri kullanımını haftalar önce yasakladı. Cep telefonu kullanımını da yasakladı. Gazete, dergi, internet kullanımı serbest. Açıkhava mecraları, yani durak billboard falan, fırsat eşitliği (!) esasına göre, talep edenlere eşit olarak dağıtılacakmış. Hayır efendim, tahsis esasına göre, yani şu partiye şu kadar tahsis ettim, istemiyorsan öbürleri alır demek. Nitekim de öyle olmuş. Eşitlik falan yok. Duvar panosu kullanımına karışmıyor kendileri. Özeti bu.

Birkaç hafta sonra Türkiye’nin geleceği tayin edilecek. Kim tayin edecek? Millet! Ve o millet, en etkili haber alma kaynaklarından resmen mahrum bırakılmış durumda. O milletin, belki de televizyon ve radyoya en çok ihtiyaç duyacağı dönem, bu dönem. Ama, durum; anti-demokratik bir seçim ortamı. Özeti bu.

O demokrasi sözcüsü, demokrasi gözcüsü, demokrasi özcüsü medyada konuyla ilgili
bir iki satır yazı. Atsana manşeti, “YSK’dan siyasi partilerin kafasına çuval!”

Haklı olarak, sizin sektör kuruluşlarından ne haber diyeceksiniz.

Bizimkiler, Reklamcılar Derneği, “elma”ya konsantre olmuş, en önemli icraat bu.
Reklamcılık Vakfı ile IAA ise yaz tatilinde herhalde.

Hadi geçmiş olsun.

Ali Taran
Temmuz 2007

Paradoks XIII

“Şok. Daha ucuzu yok!” yazarkasa

DDB&Co. tarafından hazırlanan “Şok. Daha ucuzu yok.” yazarkasa ilanı Cannes'da perakende kategorisinde finale kaldı. Aynı çalışma daha önce de 50. New York Festivals’de Silver WorldMedal ile ödüllendirilmiş, ülkemizde ise Kırmızı basında en iyiler yarışmasında en iyi perekende reklamı ödülüne layık görülmüştü.



“Şok. Daha ucuzu yok!” yazarkasa

Reklamveren: Migros Türk AŞ
Marka: Şok Ucuzluk Süpermarketleri
Reklam ajansı: DDB&Co.
Yaratıcı Yönetmen: Karpat Polat
Reklam Yazarı: Karpat Polat
Sanat Yönetmeni: Ali Batı
Fotoğrafçı: İlkay Muratoğlu
Prodüksiyon: PPR Türk

günün (s)özü 158

İyi geçen bir gün nasıl mutlu bir uyku getirirse, iyi geçen bir ömür de mutlu bir ölüm getirir.

Leonardo da Vinci

GSÜİK Logosunu Arıyor!

Galatasaray Üniversitesi İşletme Kulübü 10. Yılını kutlamaya hazırlanırken logosunu yeniliyor ve bu amaçla bir LOGO YARIŞMASI düzenliyor. Seçilen logonun tasarımını yapan SÜRPRİZ ÖDÜL (cep telefonu, mp3 player, dijital fotoğraf makinesi “gibi”) ve Theorie Yurtdışı Eğitim’den 1 aylık Paris Turu (2008 yazı) için %15 indirim kazanacak.

Başvuru Tarihleri
18 Haziran 2007 saat 09:00 - 7 Eylül 2007 saat 18:00
Değerlendirme Tarihleri
7 Eylül 2007 saat 18:30 – 9 Eylül 2007 saat 18:30

Başvuru için herhangi bir şart aranmamaktadır. Tasarladığınız logoyu logoyarismasi@gsuik.org mail adresine jpeg formatında veya posta yoluyla göndermeniz yarışmaya katılmanız için yeterlidir. Göndereceğiniz mailda “adınız, soyadınız, açık adresiniz, telefon numaranız, email adresiniz” bulunmalıdır. Yarışmacılar diledikleri sayıda logo yollayarak kazanma şanslarını arttırabilirler.


Başvuru Şartları ve Şekli

Yeni logomuzda aradığımız özellikler
-Logonun “Galatasaray Üniversitesi” İşletme Kulübü’ne ait olduğunun ilk bakışta anlaşılması,
-En fazla 3 renk içermesi,
-Küçük detaylar içermemesi (baskıda sorun yaşanmaması için),
-Dikkat çekici ve göze hitap eder olması,
-Kulübün yenilikçi özelliğinin logoda yansıtılması,
-Yeni logo kulübün 10. Yıl özel logosu “değil”, genel logosu olacaktır,
-Tasarımcısının ve GSÜİK’nın ortak onayı ile ufak değişiklikler yapmaya açık olması,
-Aşağıda belirtilmiş olan, logonun kullanılacağı alanlarda kullanışlılığının fazla olması.

Logonun kullanılacağı alanlar
-Kulübün yayın organı olan Perspective dergisinin ön kapağında,
-Kulübün tüm afişlerinde,
-Antetli kağıtlarda,
-Örümcek standlarda ve bez afişlerde, bannerlarda,
-www.gsuik.org web sitesinde,
-Tişört, kupa, ajanda, dosya gibi logolu ürünlerde.

Posta ile gönderecek olanlar için ADRES: Galatasaray Üniversitesi İşletme Kulübü adına İİBF Sekreterliği, Çırağan Caddesi, No:36 Ortaköy / İstanbul

(Tasarımlarınızın elimize ulaştığını teyit etmek için logoyarismasi@gsuik.org adresine, yarışmaya posta yoluyla katılmakta olduğunuzu bildiren bir mail atmanızı rica ederiz.)

GSÜ İşletme Kulübü ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye www.gsuik.org web adresinden ulaşabilirsiniz.

Tasarımlarınızı bekliyoruz...

Temmuz 08, 2007

eNSTaNTaNeLeR 21

* Bir gün, gelecek sona erecek...

* Bir gün gelecek, sona erecek...

* Lütfen, gereksiz, yere, virgül, kullanmayınız!

* İt ürür, kervan yürür; İstanbul trafiği yürümez.

* Konuşturma balonu!

* Ünlü benzeşmesi

* Marka Kaynaşması

* Savaşçının Cep Telefonu

günün (s)özü 157

Bazı kişiler henüz benliklerini bulamadıklarını söylerler ama benlik insanin bulduğu değil yarattığı şeydir.

Thomas Szasz

Martı

Temmuz 07, 2007

İşaret

Ne zaman yandı elin
Ne zaman yaktı ellerini hatıram
Ne zaman bir yüzük gibi taktı hatıram
Bu gizli ve acı işareti, gelin

Sezai Karakoç

Kınalıada

günün (s)özü 156

Susmak, dayanılması çok güç bir cevaptır.

Chesterton

Temmuz 06, 2007

Doğum Gününde Pazarlama



Bugün benim doğum günümdü... Arayarak, mesaj atarak kutlayan eş-dost dışında bir de değişik yollarla zihnime girmeye çalışan markalar vardı. Bunlardan birincisi SMS ile doğum günümü kutlayan Bonus Card oldu. Herkese gönderilen sıradan bir mesajdı. Diğeri e-posta ile gelen HSBC kartıydı. Belli ki bana ismimle hitap ederek bir yakınlık kurmaya çalışıyordu. Sonuncusu ise içlerinde en başarılı olan ve müşterisine fayda yaratan Turkcell oldu. Doğum günümde herkese gönderebileceğim 50 SMS hediyesiyle pazarlamanın nasıl yapılacağını göstermiş oldu. Daha nice hep birlikte mutlu yıllara diyelim...

Cowparade İstanbul ''07

İstanbul, 01 Ağustos – 31 Ekim 2007 tarihleri arasında, sanatçılar, ünlüler ve halk tarafından dekore edilmiş, rengarenk boyanmış fiberglastan yapılma gerçek ebattaki inek heykellerinin Nişantaşı’ndan Maslak’a kadar caddeler, müze bahçeleri ve alışveriş merkezlerini süsleyeceği, dünyanın en büyük halka açık sanat etkinliğine ev sahipliği yapıyor. Ve elbette şehir de 12 hafta boyunca unutulmaz ve sihirli bir atmosfer yaşanacak...



CowParade bugüne kadar, Paris, Londra, Şikago, New York, Stockholm, Buenos Aires, Atina, Edinburg ve Lizbon gibi dünyanın birçok büyük şehrinde başarıyla gerçekleştirildi. Bugün gittiği her yerde kendisini takip eden istikrarlı, uluslararası bir hayran kitlesine sahip. CowParade İstanbul, İstanbul ve Türkiye’de bugüne değin düzenlenmiş en popüler sanat etkinliği olmakta iddialı. Dünya şehirlerindeki örnekleri gibi bu serginin İstanbul’a önemli ekonomik ve kültürel etkiler bırakacağına hiç şüphe yok.

CowParade İstanbul inekleri yerel sanatçılar tarafından dekore ediliyor. ve şimdi tasarımlarınızı bize gönderip seçmelere katılabilirsiniz. Sanatçılar, tasarımcılar, zanaatçılar, mimarlar, sanat öğrencileri ve sanata hevesli herkes kendi ineğini yaratmaya davetli.

Başvuru olarak gönderilen tasarımlar, CowParade İstanbul 2007 tasarım seçme kurulu Kesibe Karaosmanoğlu, Zeynep Fadıllıoğlu, Rıfat Özbek, Haldun Dostoğlu tarafından seçilecektir.



İstanbul dışından katılımcıların, CowParade İstanbul'a seçilmeleri durumunda, uygulamalarını İstanbul'da gerçekleştirmeleri zorunludur. Sanatçının adı, ineğin üzerindeki plakette ve resmi etkinlik kataloğunda yer alacak, ayrıca sanatçının adı ve işi, CowParade websitesi ile dünyaya yayılacaktır.

(www.cowparade.com)

günün (s)özü 155

Sıkıcı olmanın sırrı her şeyi söylemektir.

Voltaire

the Pirates of Business

'Küçük Prens'in Yazarından

* Nesnelerin anlamı, kendi içlerinde değil; bizim onlara yaklaşımımızda saklıdır.

* Tasarımda mükemmele ulaştığınızı, ekleyecek başka bir şeyiniz olmadığı zaman değil, çıkaracak başka bir şeyiniz olmadığı zaman anlarsınız.

* Evcilleştirdiğiniz her şeyden sonsuza dek sorumlusunuz. Gülünüzden sorumlusunuz.

* Sevmek, yalnızca bakışmak değildir; aynı yöne bakmaktır.


Antoine de Saint Exupery

Temmuz 03, 2007

Yorumsuz XXIX

Converse

1908–1941: Erken dönem ve Chuck Taylor

Converse All Star Chuck Taylor modelinin klasik siyah-beyaz renkte olan ayakkabıları30'lu yaşlarının sonunda, 1908 yılında, daha önceden de ayak giyimi şirketleri kurmuş olan Marquis M. Converse, Malden, Massachusetts'ta Converse Kauçuk Ayakkabı Şirketi'ni ("Boston Kauçuk Ayakkabı Şirketi" olarak da bilinir) açtı. Şirket bir kauçuk ayakkabı üreticisi olarak çalışmış, kadınlar, erkekler ve çocuklar için dondurulmuş kauçuktan ayakkabılar üretmiştir. 1910'da, Converse günde 4,000 ayakkabı üretiyordu. Bu durum, 1915 yılında tenis için atletik ayakkabılar üretmeye başlanıncaya kadar devam etmiştir. Şirketin dönüm noktası, 1917'de Converse All-Star basketbol ayakkabıları üretilince gerçekleşti. Bu atılım, sporun 25 yıllık olduğu göz önünde alındığında büyük bir yenilik olarak sayılabilir. Sonra, 1921 yılında, Chuck Taylor adlı bir basketbol oyuncusu Converse'e ayaklarının çok ağrıdığı gerekçesiyle şikayette bulundu. Converse de ona bir iş verdi. Bir satıcı ve büyükelçi olarak çalıştı ve ayakkabılaı Birleşik Devletler'in dört bir yanında tanıttı. 1923 yılında da, All Star damgasına Taylor'ın da imzası eklendi. 1969 yılındaki ölümünden önce yorulmak nedir bilmeden işine devam etti. Converse aynı zamanda tamamı Afro Amerikan oyunculardan oluşan ilk basketbol takımı New York Renaissance'a (the "Rens") da ayakkabı üretmiştir.



1941–Günümüz: Savaş, İflas, Yeni Yönetim

Converse All Star - Chuck Taylor modeli1941 yılında ABD 2. Dünya Savaşı'na girince, Converse çizme, bot, ceket, kauçuk ayakkabı ve pilotlarla süvari bölüğündekiler için özel giysiler üretimine hız verdi. 1950'li ve 60'lı yıllardan 1970'lere dek, Nike, Adidas, Reebok gibi yeni çeşit ve modelleri satışa sunan güçlü rakipler karşısında diğer pek çok firma gibi Converse de pazar payının büyük bir kısmını kaybetti. NBA oyuncularının uzun yıllar boyunca severek giyecekleri basketbol ayakkabılarını üretmeye başlamasıyla, Converse'in toparlanması da gecikmedi. Şirket o yıl sonradan el değiştirince, ABD'deki son fabrika da kapandı. Sonrasında, ABD'de Amerikan marketleri için ayakkabı üretimi fazla uzun sürmedi ama Çin, Endonezya, Vietnam'ın da dahil olduğu pek çok Asya ülkesi, ABD'de kaybedilen pazar payının geri kazanılmasını sağladı.

9 Temmuz 2003 tarihinde, şirket, Nike'ın rekabete dayanamayıp gerçekleştirdiği 305 milyon dolarlık bir alım teklifini kabul etmiştir.


Converse giyen ünlüler

NBA'de, Converse sıklıkla Dwyane Wade, Jason Williams, Chris Quinn, Udonis Haslem, Maurice Evans, Orien Greene, Andre Miller, Kyle Korver, Jameer Nelson, Mike Sweetney, Kirk Hinrich, Steve Nash, Amare Stoudemire, Sam Cassell, ve Vladimir Radmanovic tarafından desteklenmiş ve giyilmiştir.

1980'lerin başında, Converse Chuck Taylor modelleri için bir kampanya düzenledi. Reklamlarda "They're everywhere (Onlar her yerde!)" diyen Larry Bird, Julius Erving, ve Magic Johnson da kampanya da yer aldılar.

Michael Jordan, Kuzey Karolina Üniversitesi'nin basketbol takımındayken de, Birleşik Devletler'in 1984 yılındaki Olimpiyatlarda temsilcisiyken de Converse giymiştir

Kaynak: Vikipedi

günün (s)özü 154

"Değişim ne zaman gerekli?" sorusuna verilecek en iyi yanıt,
"Gerekli hale gelmeden" dir.

Claus Moller

Temmuz 02, 2007

Puslu Beşiktaş

7edi dalda sanat

Edebiyat
Okusam yazsam ne rahat!

Resim
Çizilmeye ihtiyacım var.

Heykel
Sessiz gösteri zamanı

Sinema
Televizyonun sanatlısı

Müzik
Ruhun rüyası

Fotoğraf
Her şey birdenbire

Tiyatro
Canlı canlı hayat var!

Cannes İzlenimleri

günün (s)özü 153

Kabiliyetli çırak, ustadan usta olur.

Türk Atasözü

Temmuz 01, 2007

Martı


Rüzgârlı bir İstanbul sabahında şehir hatları vapurlarının peşinde dolaşıp simit kapma çabaları Matrix filminin sahnelerini aratmayacak bir akrobasiye sahip olan, Büyükada'da yaşayan türleri gündüz balkonlarına çıkan insanlara uyarı çığrıları gakladıktan sonra içeri girmezlerse üzerlerine pike yapip kafalarına sıçan ilginç kuş türü.

Teşekkürler trixi...

Kaynak: ekşisözlük

Karanlıkta Boğaz

19. Kristal Elma Ödülleri

19’uncusu düzenlenen Kristal Elma ödülleri 27 Haziran Perşembe günü Park Orman’da düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Bu yıl toplam 985 işin katıldığı Kristal Elma’da Seçici Kurul şu isimlerden oluşuyordu:

Cem Topçuoğlu - TBWA\İstanbul (Seçici Kurul Başkanı)
Aslı Yorgancıoğlu - Rafineri
Deniz Barlas - Manajans/WT
Faika Yasemin Ergüder - Publicis Yorum
Güngör Türkömer - Tayfa
Hakkı Mısırlıoğlu - Ultra
Levent Erden - Euro RSCG
Memed Erdener - Y&R/Reklamevi
Murat Patavi - Republica
Niyal Akmanalp - Concept
Tibet Sanlıman - Ogilvy&Mather İstanbul
Tuğbay Bilbay - Grey Worldwide İstanbul
Yelda Aktuna - Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi

İnternet Seçici Kurulu
Alemşah Öztürk - 41-29
Aydıncan Ataberk - Kırmızı Kalem
Başar Bellisan - Manadigital
Enis Orhun - C Section
Kıvan Odabaşı - Medyanet

19. Kristal Elma’da Büyük Ödül kazananlar şöyle:

Basın Büyük Ödülü
“Bakış Açıları”
Reklam Ajansı: Grey Worldwide İstanbul
Reklamveren: Türkmedya
Ürün: Akşam Gazetesi

TV Büyük Ödülü
Reklam Ajansı: Publicis Yorum
Reklamveren: Akbank
Ürün: Akbank 26. Film Festivali

Çok Mecralı Kampanya Büyük Ödülü
Reklam Akansı: Rafineri
Reklamveren: T-Box

Yılın Kristal Ajansı
Bu yıl ilk kez verilen Yılın Kristal Ajansı ödülünde en çok ödül alan ajans da seçildi. Bu yılın Kristal Ajansı ise TBWA\İstanbul oldu.

Kristal Elma Ödülleri
Dağıtılan Kristal Elma ödüllerinde TBWA\İstanbul’un ağırlığı hissedildi ve Kristal Elma alarak ajans bu ağırlığı pekiştirdi.
Kristal Elma ödülleri ise şöyle belirlendi:

Gıda Kategorisi
BASIN: Markom Leo Burnett – Trakya Birlik – Biryağ “Patlıcan”
TV: TBWA/İstanbul – Uno – Uno “Ev-Bakkal”

Çikolata, Şekerleme Çerez
BASIN: Yok
TV: Medina Turgul DDB - Ülker – Ülker Çizi “Tavuk”

İçecekler
BASIN: Alice BBDO - PBG – Pepsi Mini
TV: Pars McCann Erickson - Nestle – Nescafe Ice
Ogilvy&Mather - The Coca Cola Company – Fanta

Kozmetik ve Kişisel Bakım
BASIN: Marcom Leo Burnett - P&G – Max Factor 2000 Calorie Mascara “Gözlük”
TV: Yok

Ev Bakım ve Temizlik Ürünleri
BASIN: Lowe - Unilever – Domestos 5 Kat “Mezartaşı”
TV: Yok

Otomotiv Ürünü
BASIN: Rafineri - Brisa Bridgestone – Lassa yol Yardımı
TV: Medina Turgul DDB - Opet – Opet Bebek

Otomotiv
BASIN: TBWA\İstanbul - Tofaş - Fiat Ducato
TV: TBWA\İstanbul - Tofaş - Fiat Albea

Ev Araç ve Gereçleri
BASIN: Alice BBDO - Miele – Çamaşır Makinesi
TV: TBWA\İstanbul - Beko – Beko Işıklı Çamaşır Makinesi

Yapı ve Yapı Malzemeleri
BASIN: Rafineri - Pronet – Pronet Güvenlik Hizmetleri
TV: Yok

Dekorasyon
BASIN: DDB&Co. - Dank – Dank “Gabriel Batistuta, E. Toylor, S.Stone”
TV: Yok

Elektronik
BASIN: Medina Turgul DDB - Modern Elektronik – Bose Kulaklık “Dışarıdaki Sesler”
TV: Yok

Moda ve Aksesuar
BASIN: Tequila\İstanbul - Unitim Moda – Harvey Nichols Lansman
TV: Yok

Sigortacılık ve Diğer Finansal Hizmetler
BASIN: TBWA\İstanbul - Anadolu Hayat Emeklilik – Grup Emeklilik Planı
TV: TBWA\İstanbul - Anadolu Hayat Emeklilik – Grup Emeklilik

Medya Yayın
BASIN: Grey Worldwide - Türkmedya – Akşam Gazetesi “Bakış Açıları”
TV: Markom Leo Burnett - MTV Türkiye

Turizm, Taşımacılık ve Eğlence
BASIN: Manajans/JWT - Bir Film – Bir Film “Pompa, Mermi, Müzik”
TV: TBWA\İstanbul - Resfest Dijital Film

Perakende Satış
BASIN: TBWA\İstanbul - YKM – Kozmetik
TV: Yok

Diğerleri
BASIN: DDB&Co. – Ceres Organic Gıda Denetimi “Elma, Patlıcan, Domates”
TV: Yok

Kurumsal İmaj
BASIN: Grey Worldwide - Fida Film “Sessiz Sinema”
TV: Publicis Yorum - Akbank – Akbank 26. Film Festivali

Sosyal Sorumluluk
BASIN: Ogilvy&Mather - WWF – “Balta, Sünger”
TV: Yok

AÇIKHAVA

Dayanıklı Tüketim
Y&R Reklamevi Arçelik – Arçelik Buzdolabı

Hizmet
Manajans/JWT - HSBC Bank – HSBC İmaj

RADYO

Dayanıklı Tüketim
TBWA\İstanbul - Fiat Ducato

Hizmet
TBWA\İstanbul Rolling Stones Dergisi

Diğer
Alice BBDO - Greenpeace

ÇOK MECRALI KAMPANYA

Hizmet
TBWA\İstanbul - Anadolu Hayat Emeklilik – Grup Emeklilik

Diğer
Rafineri - T-Box

İNTERNET

Kurumsal Web Siteleri
C-Section - İstanbul Modern Müzesi

Mikro Siteler
Nexum Creative - Siemens Home Applience – Siemens S Serisi “Çamaşır Makineleri”
C-Section - Fiat Linea

Online Reklamlar
DDB&Co. Amnesty International “İşkence”

Advergame
41 29 - Ülker – Rodeo

SİNEMA
Tayfa Garanti Sigorta – Konut Sigortası “Hırsız”

YARATICI MEDYA

Basın
Rafineri - Praktiker Yapı – Praktiker Boya

Sinema
Tayfa Garanti Sigorta – Konut Sigortası “Hırsız”

AMBIENT
Rafineri - Praktiker Yapı

ÖZEL ÖDÜLLER

Doğrudan Pazarlama
Healthy People by Grey Worldwide Eczacıbaşı – Böbrek Yetmezliği

En İyi Reklam Müziği
Erkin Aslan – Anadolu Hayat

En İyi Reklam Filmi Yapımı
Akbank -Axess reklam filmi
Soda Film Yapım- Yalçın Kılıç

En İyi Reklam Fotoğrafı
Cüneyt Akeroğlu – Harvey Nichols

En İyi Reklam Filmi Yönetmeni
Yücel Yolcu – Akbank Film Festivali

En İyi Reklam Filmi Yapımı
Soda Film Yapım - Akbank Axess

Mehmet Günsür ödülü
Rafineri- Beymen – Anneler Günü

Sponsorluk Özel Ödülü
Pars McCann Erickson – Coca Cola

Yorumsuz XXVIII

Reklamınızda Biraz Cinselliğe Ne Dersiniz?

Cinsellik. Görünen o ki, herkes onu kullanıyor. Görsellerinize, sesinize ya da kelime haznenize biraz cinsel tat katmak, gerçekten baştan çıkarıcı olabiliyor.

Ama bir dakika!

Cinselliği kullanabilmek için önce bunu yapmak isteyip istemediğinize karar vermelisiniz. Ve istiyorsanız, ne kadar ileriye gideceğinizi bilmelisiniz.

Cinsellik, bazen satar. Doğrudur; insan doğasının temel itici güçlerinden biridir. Ama özellikle Amerika ve Asya kıtasında, cinselliği kullanırken çok dikkatli olmanız gerekir. Aksi takdirde, olumsuz bir tepki alabilirsiniz.

Cinsellik, bir ürün ya da hizmet tarafından seksi görünümün artırılacağı dürüst bir biçimde garanti edildiği zaman etkili olur. Bu görünüme parfüm, giysi, son moda bir otomobil ya da mücevher dahildir. Diş macunu gibi ürünler bile her tür nefes kokusuna son vereceğini ve bir gülümseyişinizle karşı cinste öpme isteği uyandıracağınızı vaat eder.

Bu tür ürünlerle, artırılmış cinsellik, ikna edici bir ürün faydasına dönüşebilir ve böylece reklamınızın odak noktası oluşur. Ne kadar ileri gitmek istediğinize bağlı olarak, sonuç gerçek bir devrim olabilir. Bunun anlamı, ödüller kazanan ve insanları konuşturan bir kampanyadır.

Güçlü ya da hafif cinsellik kullanımı, ürün ya da hizmet ne olursa olsun, dikkati çekmeye ve korumaya yardım edebilir. Şoke edici ya da akıllıca olabilir. FCUK marka giysilerden Hyatt Oteli’nin “Kiminle birlikte uyuyorsunuz” kampanyalarına ya da bir uçağın WC kabininde saçlarını yıkayan ve çığlık atan bir kadının yer aldığı şampuan reklamına kadar çok çeşitlilik gösterebilir.

Bir başka örnekte, TV için hazırlanan Motorola Çağrı Cihazları reklamında, bir kadın, çizim dersi için poz vermektedir. Üzerinde beline bağlanmış dökümlü bir eteklik vardır. Eteklik, ağır ağır aşağıya kaymaktadır. Kadın, sonunda çağrı cihazı klipsini kullanarak etekliği sıkıca tutturur. Pek çok açıdan ılımlı bır cinsellik sergileyen bu reklam, 18-30 yaş arasındaki erkeklerden oluşan hedef kitlesini etkilemeyi başarmaktadır.

Öyleyse, cinselliği kullanmakta yarar var. Az ya da çok. Ama cinselliğin sadece yem olarak kullanıldığı şu “SEKS” dev başlığıyla verilen reklam gibi kötüye kullanmayın. Reklamın altbaşlığı şöyle demektedir: “Dikkatinizi çektiğime göre, artık sunduğumuz hayat sigortası poliçelerinden bahsedebilirim.”

Uluslararası kampanyalarda, cinsel değerlerin ve tabuların dünya çapında büyük farklılık gösterdiğini unutmayın. Ve sürekli geliştiğini. Stockholm’de bol bol deri gösterebilirsiniz. Aynı şeyi Jakarta’da yaparsanız, diri diri derinizi yüzerler.


Steve McNamara
 
Clicky Web Analytics