Eylül 24, 2007

Kararlar, kararlar

Hayatımın en zor kararıydı. Annemi bakımevine yerleştirmenin zamanı gelmiş miydi?

83 yaşındaki annem, bağımsızlığına çok düşkündü ve kendi başına yaşardı. Ne yazık ki Alzheimer hastalığından dolayı hafızasını kaybetmeye başladı. Son geriatrik değerlendirmesinde sonuç düşük çıkınca, doktor bana annemin artık tek başına güvende olamayacağını, ama yasal vasisi olarak son kararın bana ait olduğunu söyledi. Onu evinde bırakırsam, risk almış olacaktım.

Doktorun önerisi, beni epey sarstı; çünkü annemin en az bir yıl daha kendi evinde yaşayacağını sanıyordum. Öte yandan, son aylarda karar verme yetisi ve belleği gittikçe kötüleşmişti. Annemi arzusu olmadan evinden uzaklaştırmak bana acı veriyordu; ama bir seçim yapılması gerekiyordu.

Sezgilerime başvurmak için çok sayıda egzersiz yaptım.

Eminim, çoğunuz zaman zaman zor kararlar vermek durumunda kalmış ve duygusal yönden yıprandığınızı hissetmişsinizdir. Bu örnek aracılığıyla, yaşadığım süreci sizinle paylaşıyorum ki siz de kendiniz ve ilgili herkes için doğru olanı yapıp yapmadığınıza karar verin.

Sezginize başvurmadan önce iki aşamadan geçmelisiniz:

1) Dışarıdan Beslenin

Sezgime başvurmadan önce, konuyla ilgili insanlardan (doktor, sosyal çalışan, Alzheimer Derneği) geri bildirim aldım ve onlara diğer vakaları sordum. Genel kanı, ailelerin bu kararı çok geç, genellikle de bir felaketin (Kişi kaybolur, yangın çıkartır, vb.) ardından alma eğilimi gösterdiği yönündeydi.

2) Sezgiyi Diğer Seslerden Ayırın

Shakti Gawain, Sezgi Geliştirmek adlı kitabında, sezginin sessiz sesini boğan diğer düşünce ve duygularımızın olduğunu yazmaktadır. Bunları birbirinden nasıl ayırırız? İlk adım, kendimizi özdeşleştirdiğimiz nitelik ve enerjileri tanımaktır. Bunlar, mantıksal benlik, savunmasız çocuk, sinirli benlik, risk alan kişi, yaratıcı ses ve sezgisel ses olabilir.

Sorunuzu boş bir sayfanın ortasına yazın ve sağ tarafa bu seslerin her birini sıralayın. Saat yönünde gidin ve sezgisel sesinizle bitirin.

Benim örneğimde, sorum (sayfanın ortasındaki) şuydu: “Annemin yalnız başına oturmasına izin vermeli miyim?”

- Mantıksal sesim, “Durumu daha da kötüye gidecek. Nasıl fenalaşacağını ya da ne yapabileceğini asla bilemezsin,” diyordu.

- Savunmasız çocuk, “Onun yalnız başına kalmasına izin vermemi istediğini biliyorum. Ama ya berbat birşey olursa?” diyordu.

- Risk alan kişi, “Büyük bir kumar; insan yaşamıyla oynuyorsun,” diyordu.

- Yaratıcı ses, “Lehte ve aleyhte olan öneriler var; ama bu, kaygan bir yol. Bunca stres altında yaratıcı olamıyorum,” diyordu.

- Ve son olarak sezgisel sesim, “Uzmanların fikirlerini ciddiye al. Onlar tehlikeleri biliyorlar. Gerekli olanı yaptığın için kendini suçlamayı bırak. Onu rahatlatmak için yanında ol,” diyordu.

Sezginize Sorun:

1) Sol El / Sağ El

Bu egzersizde, soruyu yazarak sormak için sağ elinizi (sol beyninizi) kullanıyorsunuz. Daha sonra, kalemi sol elinizle (sağ elinizi kullanıyorsanız) tutuyor ve yanıtı yazıyorsunuz. Sol el, sağ beyninizle ilintilidir ve genellikle kısa ve doğrudan konuya odaklı sezgisel bir yanıt verir.

Örneğim: Sağ elimle, “Annem biraz daha kendi başına yaşamak istiyor. Bu tehlikeli mi?” diye yazdım. Sol elimle yanıtı yazdım: “Karar verme yetini kullan. O karar veremez.”

2) Hızlı Vuruş Tekniği

Laura Day bu tekniği Pratik Sezgi’de açıklıyor. Soruyu sorun, yanıtı bildiğinizden emin olun ve gözlerinizi kapayın. Soruyu zihninizde tutun. Sonra gözlerinizi açın ve neyi fark ettiğinizi görün.

Örneğim: “Annemi bakımevine yerleştirmenin zamanı geldi mi?” diye sordum. Gözlerimi kapadığımda bir otobüs durağındaydım. Gözlerimi açtım ve o an yolun karşı tarafında ileriye yönelen iki kişi gördüm.

3) Farklı Yolları Keşfetmek

Bu egzersiz, bedeninizin reaksiyonuyla temasa geçmenize yardımcı olur. Bu konu, Penney Peirce’ın Sezgisel Yol adlı kitabında açıklanır. Gözlerinizi kapayın ve sorunu çözme ihtiyacını hissedin. Her potansiyel eylem dizisi için kendinizi çözümü yaşarken görmeye çalışın. Bedeninizin bu durumda kendini nasıl hissettiğini saptayın. Herhangi bir yerde gerilim var mı? Ağırlık hissi? Ya da bir genişleme hissediyor musunuz? Şimdi bu durumu 6 ay sonrasına yansıtın. Şimdi kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Peki bir yıl sonra? Her potansiyel eyleminiz için bu egzersizi yineleyin.

Örneğim: Annemi tek başına bıraktığımı düşündüğümde, gerçekten yönünü kaybettiğini ve ortalığı batırdığını gördüm. Büyük bir stres yaşadım. Annemi bakımevine yerleştirdiğimi hayal ettiğimde, başlangıçta çok yakındığını, ama zamanla sakinleştiğini gördüm. Rahatladım.

4) İki Topla Hokkabazlık Yapmak

Kendinizi elinizde iki top tutarken hayal edin. Bunlar, seçimlerinizi temsil etsin. Hangisi daha hafif? Hangisi daha ağır? Her bir seçimi düşündüğünüzde, hangisi kolay ve hafif? Hangisinde bir sıkılık ya da direnç hissediyorsunuz? En iyi seçim, her zaman daha hafif olandır.

Örneğim: Bir top, annemi yalnız başına bırakıyordu, diğeri bakımevine yerleştiriyordu. İkinci top daha hafifti.

Bu egzersizlerin hepsini yaptıktan sonra, annemi daha fazla gecikmeden bakımevine yerleştirmem gerektiği konusunda hiçbir şüphem kalmadı.

Bu teknikler, yaşamınızdaki küçük büyük her tür karar için uygulanabilir. Bunları küçük çaplı kararlarda denemenizi, sonra da sizi bekleyen daha zor konularda kullanmanızı öneririm.

Kendi adıma bunları birkaç kez başarıyla kullandım. Bazı egzersizler diğerlerine oranla daha çok işe yarasa da müşterilerim de kendileri için anında yanıtlar alabildiklerini söylüyorlar.

İyi şanslar!


Thelma Mariano
 
Clicky Web Analytics