Ağustos 11, 2008

Eller

Ağaçların kabukları gibidir insanların tenleri; baktınız mı anlarsınız yaşlarını. Ama ellere baktığınızda neler çektiğini de anlarsınız insanların. Çünkü, eller hayata tutunandır; tırnakları ile umudu kazıya-durandır. Irak'ta, Bağdat'ın;çatışmalardan ötürü gıda sıkıntısı çeken Sadr City'sinde birazdan arka kapağı açılacak yiyecek kamyonlara ilişen şu eller ise, dağları ve ovaları, tepeleri, uçurum ve yarları, dereleri ile bir haritadır; ellere kazınmış acı'nın ve çile'nin haritası... Tutunma işlevini, ilişmekle sınırlandırmış bu eller artık, henüz var olmayan; ama inciten, acıtan ve ürküten yorgunluğu ile var olması kaçınılmaz elbilim'in en nadide parçasıdır.Hangi el, bu kadar pasif ve o kadar da aktif biçimde bir nesnenin adeta parçası haline dönüşebilir? Yüzbinlerce yıllık bilinen işlevi ile elleri aktif bir eylemin içindeymiş gibi algılıyorsak da baksanıza ne kadar pasifler ve ne kadar sessiz. Hangi el, bu kadar çaresiz olabilir; o kadar çaresiz olan kadının ellerinden başka...Peki, artık, bakabilirsiniz ellerimize!
 
Clicky Web Analytics