Kasım 29, 2006

Yaratıcılıkta Yasak Bölgeler


Yaratıcılıkta yasak bölgelerde gezmek reklamcıları yanlış yollara sürükler mi?

Afişte Arjantinli bir ajansın Telefonica şirketi için yaptığı çalışmayı görüyorsunuz. Açıkçası bu kampanyaya sıcak bakmıyorum, çünkü doğru bilgi vermiyor. İnsanların kafasında Türkiye hakkında olur olmadık fikirler oluşturuyor. Reklamın iyisi kötüsü olmaz demeyelim. Reklamlara etik açıdan yaklaşmak, sektörü olduğu kadar olmasa da hedef alınan tüketicileri de ilgilendiriyor. Dolaylı da olsa bunu böyle kavramanın gerekli olduğuna inanıyorum.

Öncelikle; söz konusu ajansın ta Arjantin'de olması, başka bir kıtada, yarım kürede yer alması kampanyayı yaratan grubun yanlış bir önsezi ya da önyargı ile davranmalarını haklı çıkarmıyor.

Sözgelimi; Usame Bin Ladin'in gençliğini alıp üzerine Gudyonsen ekip, bakın Türkiye ile İsveç arasında iletişimi nasıl da sağlıyoruz demek benim bakışıma göre yaratıcılığa girmiyor. Daha doğrusu taraflı(!) olarak baktığım için fikir havada kalıyor.

Öte yandan Türkiye-İsveç arasında en ucuz hattın Telefonica olduğunu dile getiren şirketin ajansı, önyargısını silemediği gibi ucuzluk kavramına görselinde değinmeyi bile akıl etmemiş.

Bu konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm Edward de Bono’nun 'Yırtıklık ve çılgınlık her zaman yaratıcılık değildir.' sözünü hatırlatmak isterim. Devamında ise şunu belirtiyor:

'Yırtıklığın yaratıcılıkla bu kadar sık eş anlamlı kullanılmasının sebebi, yırtıklığın çok kolay olmasıdır. Böylece, farkedilmek ve yaratıcığıyla gösteriş yapmak isteyenler bu izlenmesi en kolay rotayı takip etmektedir. Bu bir seçenek ve seçimdir. Benim bakış açıma göre pek yapıcı bir seçenek değil. Sadece sıradışı olmanın ötesinde katkı yaratabilen yaratıcılığa sonsuz saygım var.'

Diğer yandan Ernie Schenck blogunda(mtddblog), yaratıcılıkta yasak bölgeye ihtiyacımız olduğuna açıklık getiriyor. Çok açık örneklerle sıraladığı yazısında şu örneğe dikkat çekmek istiyorum:

İrlandalı bir kumar firması Paddy Power, İsa ve havarilerin poker oynadığı Son Yemek Parodisi'ni göstererek kampanyasını yapıyor. Doğal olarak bir sürü İrlandalı Katoliğin yanında dünyadan da tepkiler geliyor. Sonunda posterler indiriliyor. Onların yerine Paddy Power yeni bir poster asıyor. Aynen şöyle yazıyor:

'Eğlence ve kumar için bir yer var. Çok açık ki burası orası değil.'

Sonuç olarak Paddy Power kampanyası tutuyor. Başka bir fikir de tutabilirdi. Yazar bunun sansürcülük olduğunu ve kötü bir fikir olduğunu dile getiriyor.

Bu görüşlere katılıyorum. Çünkü kullandığımız(!) her türlü değere göstermemiz gereken bir saygı ölçüsü vardır. Bunu doğru ve yerinde kullanmak tüm reklamcıların elindedir.

Arjantinlilerin kullanıldığı bir reklam filminde Arjantin halkını zengin, pinti, burnu havada, yerlileri ezen bir şekilde kullanmaya kalksam-doğru olmasa bile- ‘Ne bileyim kardeşim dünyanın öteki ucunu, ben öyle biliyorum.’ desem haklı çıkar mıyım?

Çıkmam, çıkamam, çıkmak da istemem. Çünkü temelinde hata düşüncenin kendisinde. Savundukça batarım, battıkça savunurum. Elime de bir şey geçmez.

Bu yüzden tehlikeli bölgelerde dolaşmayı kendimize yasaklayabilmeliyiz.

Yaratıcılığımızı zirveye ulaştıracağını tahmin etsek bile...
 
Clicky Web Analytics