Aralık 14, 2008

Sıkıcı Reklamlar

Medya araçlarını tüketicinin ilgisini çekecek şekilde kullanmak reklamın yaratıcılığından daha önde gelmeye başladı. Çünkü seçtiğiniz mecrayı atlayan bir kitle var karşınızda. Yaratıcılığınızı gösterebildiğiniz, okutabildiğiniz ya da dinletebildiğiniz oranda varsınız. Bu gerçek, reklamcıları daha fazla araştırmaya, yeni yollar keşfetmeye ve pazarlama kanallarını genişletmeye zorluyor. Sosyal networkler için ise durum daha cazip. Gençlerin zamanlarının büyük bir bölümünü ayırdığı sosyal medyada ilgiyi çekebilmek yaratıcılığı daha kullanılır hale getiriyor. Bunu farkeden markalar yatırımlarından pay ayırmaya başladılar bile. Darısı diğer markaların başına!

Birçok reklam tüketiciyi rahatsız ediyor

Geçtiğimiz günlerde 2000 yetişkin Amerikalı üzerinde GfK tarafından yapılan araştırma, bizlere bir yandan ekonomik krizden dolayı tedirginliğin bir miktar azalmış olmasına rağmen, e-mail ve televizyon reklamlarına karşı duyulan tepkinin devam ettiğine işaret ediyor.

Amerika'da siyasetçilerin ekonomi üzerine panik düğmelerine basmalarının hemen ardından, yani 11 Eylül- 10 Kasım arasında yapılan araştırma, tüketicilerin krize karşı beklenenden daha soğukkanlı bir cevap verdiğini ileri sürüyor. GfK Roper raporlarına göre krizin atağa kalktığı sırada tüketicilerin yüzde 14'ü yaşadıkları dönemi "satın alma" için iyi bir zaman olarak tanımlarken yüzde 53'ü bunun için beklemeyi düşündüklerini dile getiriyor. Yüzde 33'lük bir oran ise "arada bir yerde" olduklarını ifade ediyor. Ancak tüketiciler ne kadar sakinleşirse sakinleşsin bu dönemde reklamlara tepkili yaklaşıyor. Gazete ve dergi reklamları da en az sıkıcı reklamlar arasında yer alırken tüketiciler bu reklamları bilgi verici ve kullanışlı olarak değerlendiriyor.

GfK Roper'a cevap veren katılımcıların yüzde 52'si kendilerine yöneltilen "medya araçları arasında en sinir bozucu kelime"ye doğrudan postalama diye cevap verirken sıkıcı reklam formatları arasında ikinci sırada ise televizyon geliyor. Dijital dünyada ise e-mailler katılımcıların yüzde 54'ünü kızdırırken yüzde 22'sini sıkıyor.

Araştırmanın sosyal network'ler bölümünde ise ortaya çıkan sonuç sosyal network'lerin hâlâ yetişkinlerden ziyade gençlere yönelik daha uygun bir platform olmasına yönelik. Araştırmaya katılan yaşlı müşterilerin yarısından fazlası sosyal network'lerin tehlikeli olabileceğini düşünüyor ve bu fikre 18-29 yaş arasındakilerin sadece yüzde 7'si katılıyor. Genç yetişkinlerin büyük bir çoğunluğu ise sosyal network'leri arkadaşlara ve aileye dokunur kalmanın en etkili yolu olarak tanımlıyor.

Kaynak: Marketing Türkiye
 
Clicky Web Analytics